Tarihin Ölümcül Savaşı: 2. Dünya Savaşı
Hiç şüphesiz eylül ayı deyince akla gelen en önemli olaylardan birisidir 2. Dünya Savaşı. 50’den fazla ülkenin katıldığı ve 60 milyondan fazla insanın öldüğü tarihin en ölümcül çatışmasıdır. 1 Eylül 1939’da Nazi yönetimindeki Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesiyle başlamış olan bu savaşa 100 milyondan fazla kişi doğrudan katılmıştır.
Savaşın başlamasındaki nedenler temel ve özel neden olmak üzere ikiye ayrılır. Temel nedenler arasında 1. Dünya Savaşı sonrasında yapılan barış antlaşmalarının ağır olması, devletlerarası bloklaşma, tarih sahnesine yeniden çıkan İtalya ve Almanya’nın sömürge arayışları gibi unsurlar sayılabilmektedir. Özel nedenler arasında ise Japonya’nın Uzak Doğu’ya hakim olmak istemesi, Fransa ve Almanya arasındaki Alsas-Loren sorunu gibi unsurlar sayılmaktadır.
Savaş Mihver ve Müttefik Devletler arasında gerçekleşmiş olup kısa sürede bütün dünyayı kapsamıştır. Mihver Devletler Almanya, Japonya ve İtalya iken Müttefik Devletler ise SSCB, İngiltere, ABD, Çin ve Fransa’dır. Savaşın devam etmesiyle birlikte birçok devlet de bu gruplara katılmıştır.
Almanya, Polonya’yı işgal ettikten sonra kısa sürede Fransa’yı işgal ederek Avrupa’da büyük ve yegâne güç haline geldi. Dolayısıyla savaşın büyük çoğunluğu burada Almanya ve Müttefik Devletler arasında yaşandı. Müttefik Devletler, uzun zaman süren hazırlıkları sonrasında 6 Haziran 1944 tarihinde Fransa’nın Normandiya Sahili’ne çıkarma yaparak Avrupa’daki Almanya egemenliğine son vermek için Naziler ile sıcak çatışmalara girdi. Herkesçe bilinen Normandiya Çıkarması ile birlikte Avrupa’ya tutunan Müttefik Devletler kısa sürede Fransa’nın içlerine kadar ilerleyerek Almanya’ya ağır yenilgiler yaşattı.
Almanya Batı’da İngiliz, Fransız, Amerikan ve Kanadalı birliklerle savaşırken Doğu’da da Sovyetler ile savaşmaktaydı. Doğu Cephesi’nde üstünlük Nazilerde iken Stalingrad Muharebesi’ni Sovyetlerin kazanmasıyla üstünlük Sovyetlere geçti. Stalin 27 Temmuz 1942’de 227 sayılı emri ile tüm komutanlardan geri çekilme kararı yetkisini ellerinden almıştı. Bunun neticesinde de 19 Kasım 1942’de başlayan Uranüs Harekatı ile Rumen 3. Ordu, Alman 6. Ordu ve 4. Panzer Ordusu Sovyetler tarafından imha edildi. 2. Dünya Savaşı esnasında yaşanan en kanlı muharebelerden biri olan Stalingrad Muharebesi’nde her iki taraftan da toplam 2 milyona yakın insan ölmüştür.
Almanya iki farklı cephede birden fazla Müttefik Devletler ile savaşırken Pasifik Cephesi’nde ise Japonya Amerika ile kanlı savaşlar yaşamaktaydı. Pearl Harbor Saldırısı’yla Amerikan üssünü yok etmek isteyen ve Amerika’nın Pasifik’te askerî müdahelesini önlemek isteyen Japonya, Almanya’nın Sovyetlerle yaptığı savaşları uzaktan izlemekle yetinerek bütün dikkatini ve kuvvetini Amerika’ya vermişti. İki devlet Midway Muharebesi’nde karşı karşıya gelerek büyük bir deniz savaşı yaptı. Savaşı Amerikalıların kazanmasıyla Pasifik Cephesi’nde de üstünlük Amerika’ya geçmiş oldu.
Almanya’nın Avrupa’yı işgal etmesinden sonra İtalya ise gözünü Balkanlar ile Kuzey Afrika’ya dikmişti. Ancak uzun zamandır elinde tuttuğu Libya’yı kaybetmesiyle Kuzey Afrika’da hakimiyetini büyük oranda kaybederek Kuzey Afrika Cephesi’ndeki üstünlüğü İngiltere ve Amerika’ya geçti. Balkanlarda ise Almanya’nın desteğiyle bir ilerleme kaydedildiyse de İngiliz ve Amerikan donanmalarının Sicilya’ya yapmış olduğu çıkarma sonucu İtalya bütün dikkatini buraya yoğunlaştırdı. Savaşın başından beri etkisiz eleman olarak görülen İtalya, topraklarındaki Alman askerleri ile birlikte İngiliz ve Amerikan askerlerine karşı direnmeye çalıştı. Ancak 29 Nisan 1945 tarihinde İtalya topraklarındaki Alman birliklerinin Müttefiklere yenilmesiyle İtalya kayıtsız şartsız teslim oldu ve böylece İtalya Cephesi Müttefiklerin lehine sonuçlanan savaşlarla kapandı. İtalya savaştan ilk çekilen Mihver Devleti oldu.
Normandiya Çıkarması ile Avrupa’ya tutunan Müttefik kuvvetler savaşın gidişatını değiştirerek kısa sürede Almanya’ya Batı’da ağır kayıplar verdirirken Doğu’da da Sovyetler Almanlar’ı önlerine katarak ilerliyordu. İtalya, kendi topraklarına yapılmış çıkarmalarla bile baş edemeyecek durumda olduğundan Almanya’ya yardım edemiyordu. Japonya ise Amerika’dan aldığı yenilgiler sonucunda susturulmuştu. Artık Almanya tek başına kalmıştı.
1945 yılının mart ayında Müttefik kuvvetler Ren Nehri’ni geçerek Alman topraklarında ilerlerken 23 Nisan 1945’te Sovyetler Berline’e girdi. 30 Nisan 1945’te Almanya Führeri Adolf Hitler intihar etti. Kalan Alman kuvvetleri şehri 2 Mayıs’a kadar savundularsa da Sovyetlerin taarruzları karşısında kenti kaybettiler. 7 Mayıs 1945 tarihinde Alman General Jodl, Almanya’nın teslimiyet belgesini imzaladı. Almanya resmî olarak 8 Mayıs 1945’te koşulsuz teslim oldu. Böylelikle Batı Cephesi de kapandı ve Almanya savaştan çekilen ikinci Mihver Devleti oldu.
İtalya Nisan 1945’te, Almanya ise Mayıs 1945’te koşulsuz teslim olduktan sonra kalan tek Mihver devleti olan Japonya ,Pasifik’te Amerika tarafından ağır yenilgiler alarak kendi adasına kadar geri çekilmek zorunda kaldıysa da yoğun bombardımana karşı direnişini sürdürüyordu. Bunun üzerine savaşı bir an önce bitirmek isteyen Amerika başkanı Truman atom bombası kullanmaya karar verdi. 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya ve 9 Ağustos 1945’te Nagasaki’ye atom bombası atıldı. 14 Ağustos 1945’te Japonya, kayıtsız şartsız teslim olmayı kabul etti. Japonya’nın teslimiyet belgesi 2 Eylül 1945’te imzalandı. Böylelikle Pasifik Cephesi’de kapandı ve savaş bitti.
1 Eylül 1939 tarihinde başlayan 2. Dünya Savaşı 6 yıl sonra 2 Eylül 1945’te bitti. Bu tarihten itibaren savaşın bıraktığı etkiler Dünya’da devam etti. Avrupa siyasi haritası değişerek Almanya parçalara ayrıldı. Doğu Avrupa’da Sovyetlerin etkisi arttı. Mihver Devletler Müttefik Devletler tarafından işgal edildi. Kuzey Afrika’da hakimiyetini kaybeden İtalya birçok devletin bağımsızlaşmasına sebep oldu. Nazizim ve Faşizm tasfiye edildi. Savaşta aynı tarafta yer alan iki büyük devlet olan SSCB ile ABD Dünya’da kutuplaşma yaratarak yeni bir savaşın ayak seslerini oluşturdu.